Mevcut sağlık krizi, restoran sektörünü diğer pek çok sektörden daha ağır etkiledi. UBS'ye göre, ABD'deki restoranların %20'si koronavirüs pandemisi nedeniyle kalıcı olarak kapandı. New York gibi ciddi şekilde etkilenen bölgelerde bu oran %50'ye kadar çıktı.
Bu ekonomik yıkımın ötesinde, pandemi sosyal ve kişisel refahımızı da derinden etkiledi. İnsanların birlikte yemek yeme alışkanlığı, tarih boyunca toplumsal bir bağ kurma aracı olmuştur. COVID-19 salgınıyla birlikte uygulamaya konulan kısıtlamalar, bir zamanlar canlı ve anlamlı olan bu sosyal etkinliği evlerin dışına taşımayı engelledi. Yeniden daha büyük gruplar halinde bir araya gelebildiğimizde, hepimiz birlikte yemek yemenin sunduğu bağlantıyı, topluluğu ve mutluluğu özlemle arayacağız.
Eski alışkanlıklarımıza geri döneceğiz, ancak dışarıda yemek yeme alışkanlıklarımızda "nerede, ne zaman ve nasıl" soruları farklı cevaplar bulacak. İnsanlar, yeniden restoranlarda yemek yerken kendilerini güvende ve rahat hissetmek için hangi koşulların sağlanması gerektiğini sorgulayacaklar.
Tüketiciler, yedikleri yiyeceklerin nereden geldiğini bilmek istedikleri gibi, restoranların temizlik standartları konusunda da şeffaflık talep edecekler. Tekrar yemek odalarına ve barlara dönerken, tüketicilerin güvenini kazanmak için yeni yaklaşımlar gerekecek.
Kısa vadeli ihtiyaçlara yanıt verebilen ve esnek çözümler üretebilen işletmeler, bu zorlu süreçte ayakta kalmayı başarabilir. Teslimat ve paket servis gibi iş modellerinin gelecekteki gelir payı nasıl şekillenecek? Müşterilere evde bile markaya uygun bir yemek deneyimi sunmanın yolları nelerdir? Fiziksel mesafeye uygun olarak restoranlarda koltuk sayısının azaltılması veya ortak masaların kaldırılması gibi değişiklikler kalıcı mı olacak? Tüm bu sorular, sektörün geleceğini yeniden şekillendiriyor.
Yeni Tüketici Beklentileri Döneminde Restoranlar İçin Altı Husus
1. Müşteri Güvenini Kazanmak İçin Temizlik Öncelikli Olacak
Yiyecek ve içecek işletmeleri yeniden açılırken, temizlik ve hijyen standartlarının öncelikli olduğu net bir şekilde gösterilmelidir. Görsel ipuçlarıyla desteklenen bir "temizlik similasyonu", müşterilere güven aşılamak için etkili olabilir. Sunucuların beyaz eldiven kullanması ve temizlik süreçlerinin görünür kılınması bu kapsamda değerlendirilebilir.
2. Mekânsal Konfor Yeni Lüks Haline Gelecek
Samimi yemek deneyimleri değişecek. Artık diğer müşterilerle omuz omuza oturmak yerine, fiziksel mesafeye uygun düzenlemeler yapılacak. Daha az masanın yer aldığı, aralarında geniş boşlukların bulunduğu restoranlar, lüks ve özel bir deneyim sunarak daha pahalı hale gelebilir.
3. Açık Mutfaklar Daha Yaygın Hale Gelebilir
Tüketiciler, yemeklerinin nasıl hazırlandığını görmek istiyor. Bu talep, açık mutfak konseptinin daha fazla benimsenmesine yol açabilir. Hızlı servis restoranlarında şeffaflık, müşteri güvenini artırabilir.
4. Sağlık Düzenlemeleri Kalıcı Olarak Değişebilir
Mutfakta ve yemek alanlarında maskeler ve eldivenler norm haline gelebilir. Yemek yüzeylerinin düzenli sterilizasyonu, büfe servislerinde paketli ürünler sunulması gibi uygulamalar yaygınlaşabilir. Bazı işletmeler, girişte müşteri sıcaklıklarını ölçme gibi önlemleri benimseyebilir.
5. Temassız Hizmet ve Ödemeler Yaygınlaşacak
Kendi kendine servis modelleri ve temassız ödeme yöntemleri giderek daha popüler hale gelecek. Kaldırım kenarı teslimat ve online sipariş seçenekleri, geleceğin standart hizmet biçimleri arasında yer alabilir.
6. Hayalet Mutfaklar Yeni Bir İş Modeli Sunabilir
Hayalet mutfaklar, yalnızca teslimat için tasarlanmış profesyonel mutfak alanlarıdır. Artan gıda ve kira maliyetleri nedeniyle bu model daha yaygın hale gelebilir. Restoranların hayalet mutfaklara geçiş yapması, hem gelirlerini korumalarını hem de marka bilinirliklerini artırmalarını sağlayabilir.
Sonuç
Müşteri endişelerini anlayan, güven oluşturan ve uçtan uca düşünülmüş bir deneyim sunan işletmeler, bu "yeni normalde" başarılı olacaktır. Yeniden açılma süreçleri bölgesel farklılıklar gösterebilir. Örneğin, New York gibi ağır etkilenen bölgelerdeki restoranlar, daha az etkilenen bölgelerdeki işletmelere göre farklı bir yol izleyebilir.
Her ne kadar yeniden açılma süreci belirsiz olsa da, yemek yeme, içme ve bir araya gelme alışkanlıklarımızı yeniden icat etme fırsatına sahibiz. Tasarım ve işletme stratejilerinin, "geleceğin normali" için yenilikçi ve esnek çözümler sunarak sektöre rehberlik etmesi gerekecektir.